MELİS BÜYÜKBAŞ
1994 İzmir doğumlu Melis Büyükbaş, İstanbul Üniversitesi İngilizce Mütercim Tercümanlık bölümünden mezun oldu. Fotoğraf çekmeye analog makineyle başladı. Fotoğrafa yeni başladığı dönem daha çok müdahale edilemeyecek nesneleri fotoğraflarken; zaten sabit olan şeyleri tekrar sabitlediğini ya da çok canlı şeyleri tamamen durağan ve katı bir forma dönüştürdüğünü fark etti. Mesleği sebebiyle yurtdışı seyahatlerine çıkmaya başlayınca sokak fotoğrafçılığını ve fotoğrafa dahil olmayı keşfetti.
Sokak fotoğrafçılığını insanlarla iletişim kurmanın direkt bir yolu olarak kullanan Melis, fotoğraflarında insanların absürt hallerini, hislerini, yaşayış biçimlerini, mimiklerini ve tepkilerini olduğu gibi ve yargısız bir alandan yansıtmaya çalışıyor. Yalnızca renkli film kullanıyor ve fotoğraflarında herhangi bir değişiklik ya da düzeltme yapmıyor. Fotoğraf çekmeyi bir tanık olma deneyimi olarak ele alan Melis, tüm süreçte kendi hislerini ve bedensel duyumlarını da gözlemleyerek fotoğrafa aslında kendini de dahil ediyor. Fotoğraf çekerken, çektiği şeylere hiçbir şekilde müdahale etmiyor. Fotoğraflarında, dünyadaki birçok insanın görünürde farklı yaşam deneyimleri olsa da daha derinde benzer duyguları paylaştıklarını hissetmek mümkün.
1994 İzmir doğumlu Melis Büyükbaş, İstanbul Üniversitesi İngilizce Mütercim Tercümanlık bölümünden mezun oldu. Fotoğraf çekmeye analog makineyle başladı. Fotoğrafa yeni başladığı dönem daha çok müdahale edilemeyecek nesneleri fotoğraflarken; zaten sabit olan şeyleri tekrar sabitlediğini ya da çok canlı şeyleri tamamen durağan ve katı bir forma dönüştürdüğünü fark etti. Mesleği sebebiyle yurtdışı seyahatlerine çıkmaya başlayınca sokak fotoğrafçılığını ve fotoğrafa dahil olmayı keşfetti.
Sokak fotoğrafçılığını insanlarla iletişim kurmanın direkt bir yolu olarak kullanan Melis, fotoğraflarında insanların absürt hallerini, hislerini, yaşayış biçimlerini, mimiklerini ve tepkilerini olduğu gibi ve yargısız bir alandan yansıtmaya çalışıyor. Yalnızca renkli film kullanıyor ve fotoğraflarında herhangi bir değişiklik ya da düzeltme yapmıyor. Fotoğraf çekmeyi bir tanık olma deneyimi olarak ele alan Melis, tüm süreçte kendi hislerini ve bedensel duyumlarını da gözlemleyerek fotoğrafa aslında kendini de dahil ediyor. Fotoğraf çekerken, çektiği şeylere hiçbir şekilde müdahale etmiyor. Fotoğraflarında, dünyadaki birçok insanın görünürde farklı yaşam deneyimleri olsa da daha derinde benzer duyguları paylaştıklarını hissetmek mümkün.
